Ecz. Fahri Yağlı, 22.04.2025
Özet,
2012 yılında 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, eczane açma hakkı nüfusa dayalı kontenjan sistemine bağlanmıştır. Bu değişiklik yalnızca 2013 ve sonrası girişlileri kapsamakta, 2012 öncesi girişlilere kazanılmış hak tanınmaktadır. Ayrıca aynı düzenleme ile yardımcı eczacılık uygulaması da zorunlu hale getirilmiştir. Bu makalede, düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesi ışığında değerlendirmesi, kamu ve özel üniversite mezunlarının ekonomik farklılıkları, devir ücretleri, Eczane Yerleştirme Puanı (EYP) sistemi ve eczacılık fakültesi sayılarının plansız artışı üzerinden çok boyutlu bir analiz sunulmaktadır.
1. Giriş
Türkiye’de eczacılık mesleği uzun yıllar boyunca serbest girişim esasına dayalı olarak, mezuniyet sonrası isteyen eczacıların kendi eczanesini açmasına olanak tanıyan bir yapıdaydı. Ancak 2012 yılında yürürlüğe giren 6643 ve 6197 sayılı kanunlardaki değişikliklerle bu serbesti önemli ölçüde sınırlandırılmıştır (Resmî Gazete, 2012). Yeni düzenleme yalnızca 2013 ve sonrası girişlileri kapsamakta, 2012 öncesi girişliler bu kapsamın dışında tutulmaktadır. Bu durum, mezuniyet yılına dayalı bir ayrımcılık tartışmasını da beraberinde getirmiştir.
2. Eğitimde Farklılık Var mı?
Türkiye’deki eczacılık fakültelerinde uygulanan müfredatlar, YÖK ve TEB (Türk Eczacıları Birliği) tarafından belirlenen çekirdek eğitim programına dayalı olarak yürütülmektedir. 2012 öncesi ve sonrası girişliler arasında müfredat veya eğitim kalitesi açısından ciddi farklılıklar bulunmamaktadır (YÖK, 2021). Bu bağlamda, mezuniyet yılına göre eczane açma hakkı tanınması, eğitimsel farklılığa değil yalnızca tarihsel bir dönüm noktasına dayandırılmakta ve bu yönüyle Anayasa’nın 10. Maddesi’nde yer alan eşitlik ilkesine aykırı bir duruma neden olabilmektedir.
3. Yardımcı Eczacılık Zorunluluğu
2012’de getirilen bir diğer düzenleme ise, serbest eczane açmak isteyen eczacıların en az 1 yıl süreyle yardımcı eczacı olarak çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Bu uygulama, mesleki deneyimi teşvik etmesi açısından olumlu karşılanmakla birlikte, yalnızca 2013 ve sonrası girişlileri kapsaması yönüyle eşitlik tartışmalarına neden olmuştur (TİTCK, 2012).
4. Ekonomik Eşitsizlik ve Kamu Üniversitesi Mezunlarının Dezavantajı
Özellikle kamu üniversitelerinde okuyan öğrenciler, yüksek giriş puanlarıyla bu kurumlara yerleşmelerine rağmen, mezuniyet sonrası kendi eczanelerini açmak için yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Bugün bir eczaneyi devralmak için ödenmesi gereken ücret en az 3 milyon TL’den başlayarak 10 milyon TL’ye kadar çıkmaktadır (TEB, 2023). Bu maliyetin dışında; demirbaş, ilaç stoğu, personel gideri ve kira gibi kalemlerle birlikte toplam yatırım maliyeti 5-15 milyon TL’yi aşmaktadır. Özel üniversitelerden mezun olan bazı eczacıların ise aile destekleri veya özel finansman kaynakları sayesinde bu sürece daha kolay dahil olabildiği gözlemlenmektedir.
5. Eczane Yerleştirme Puanı (EYP) Sistemi
Eczane açma hakkı 2013 sonrası girişliler için EYP sistemine bağlanmıştır. EYP; mezuniyet yılı, diploma notu ve bekleme süresine göre belirlenmekte, daha yüksek puanlıların önceliği bulunmaktadır. Ancak sistemde düşük puana sahip olanlar çoğu zaman kırsal, az gelişmiş ya da ticari potansiyeli düşük bölgelerde eczane açmak zorunda kalmakta, bu da meslek yaşamlarının başlangıcında büyük bir dezavantaj yaratmaktadır (TİTCK, 2022).
6. Eczacılık Fakültelerinin Plansız Artışı
Bir başka önemli sorun ise, eczacılık fakültesi sayısındaki plansız artıştır. 2000’li yılların başında sayısı 8-10 olan eczacılık fakültesi, 2024 yılı itibarıyla 60’ı aşmıştır. Bu durum, mezun sayısında ciddi bir yığılmaya ve EYP sistemine olan baskının artmasına neden olmuştur. Konu daha 2011 yılında kamuoyuna taşınmış; Ecz. Fahri Yağlı, ünlü gazeteci Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün programında şu ifadeleri kullanmıştır:
“Ne yapıyorsunuz? Ne için bu kadar eczacılık fakültesi açıyorsunuz? Devlet Planlama Teşkilatı verilerine göre Türkiye’de eczacı açığı yokken bu kontenjan artışı neye göre yapılmakta?” (Birand, 2011).
Bu eleştiri, ilerleyen yıllarda haklı çıkmış ve mezun sayısındaki kontrolsüz artış sektörde istihdam krizine dönüşmüştür.
7. Sonuç ve Öneriler
Mezuniyet yılına dayalı olarak eczane açma hakkı verilmesi, eğitimsel, sosyal ve ekonomik eşitliğe aykırı bir durum yaratmaktadır. Kamu yararı gözetilerek düzenlenen bu uygulama, fırsat eşitliği, sosyal adalet ve girişim hakkı bağlamında yeniden değerlendirilmelidir.
Öneriler:
- Mezunlar için EYP dışında eşit rekabet alanı sunacak ikinci bir sistem önerilmelidir.
- Devir ücretleri ve açılış maliyetleri için kamu destekli kredi programları geliştirilmelidir.
- Eczacılık fakültelerinin kontenjanları ve sayılarına ilişkin bilimsel bir planlama mekanizması oluşturulmalıdır.
- Yardımcı eczacılık uygulaması tüm mezunlara eşit şekilde uygulanmalıdır.
Kaynakça
- Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK). (2012). 6197 Sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ve Yönetmelikleri.
- Türk Eczacıları Birliği (TEB). (2023). Eczane Devir ve Açılış Maliyetleri Raporu.
- Yükseköğretim Kurulu (YÖK). (2021). Eczacılık Fakülteleri Eğitim Programları.
- Anayasa, Madde 10. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.
- Devlet Planlama Teşkilatı (DPT). (2010). Sağlık Sektörü Mevcut Durum Analizi.
- Birand, M. A., F.Yağlı (2011). “Eczacılık Eğitimi ve Plansız Gelişim”. 32. Gün TV Programı. Kanal D Arşivi.
- Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK). (2022). Eczane Yerleştirme Puanı (EYP) Yönergesi.
Bir yanıt yazın